Delil Karartmalar Söz Konusu

Konya Son Dakika Haberler

Konya Son Dakika Haberler

Haberi Paylaşmayı Unutmayın

Konya’nın Meram ilçesinde, Temmuz 2021’de Dedeoğulları ailesinden yedi kişinin öldürülmesi ile ilgili yargılamanın dördüncü duruşması dün Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşma, 20 Eylül’e ertelendi.

Ailenin avukatı Abdurrahman Karabulut, dördüncü duruşmayı değerlendirdi. Karabulut, şunları söyledi:

“Müvekkillerimiz, Dedeoğulları ailesine yapılan katliamın 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasının dördüncü celsesindeydik. Tetikçinin önünde, arkasında, sağında ve solunda azmettirenler, iştirak edenler konusunda tevsi-i tahkikat talebimiz oldu. Araştırılması gerektirilen hususlar vardı bunları biz daha önce de mahkemeden talep ettik. Ancak o taleplerimiz yerine getirilmedi veyahut geç yerine getiriliyordu.

İsteksiz bir soruşturma süreci yaşadık. Bunun neticesinde isteksiz, özenle hazırlanmayan, özensiz hazırlanan bir iddianame ile karşı karşıya kaldık. Etkin bir soruşturma yapılmamıştı.

Kamuoyunun gazını alınması amacıyla göstermelik 10 civarında bir tutuklama gerçekleşmişti.  Fakat ilerleyen aşamalarda biz birçok şüpheli hakkında ve sanık hakkında takipsizlik verildiğini gördük.

Bu katliam dosyasında sadece Mehmet Altun tutuklu olarak yargılanıyor diğer sanıklar tutuksuz yargılanıyor. Birtakım sanıklar hakkında kovuşturmaya dair kararlar verilmişti. Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar hakkında itiraz ettik. Henüz sonuçlanmamış durumda. Eşi, dayıları bunlardan bir tanesidir.

Cezaevindeki ses kayıtlarını talep ettik. Birçoğu geldi ve gelmeye devam ediyor. Olay kısmen aydınlatılıyor. Eşi hakkında da kovuşturmaya yer olmadığını dair karar verildi. Eşiyle yapmış olduğu cezaevi görüşmesinde; hesabına geçen senenin rakamı ile 100 bin TL paranın biriktiği birçok kişinin kendisine maddi ve manevi yardımda bulunduğu çok net ve açık bir şekilde kayıtlarda anlaşılmaktadır.

“YETKİN BİR SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA YAPILMAMAKTADIR”

Biz hesaplarının kontrol edilmesini ve kimlerin kendisine yardım ettiğini talep ettik. Talebimiz bu konuda reddedildi. Çünkü artık sanık değil. Acele ile verilmiş, ‘kovuşturmaya yer olmadığına dair’ karlar bu sonuçları ortaya koymaktadır. Yetkin bir soruşturma ve kovuşturma yapılmamaktadır.

Elbette ki tetikçi yalnız değildir. Elbette ki yardım edenler, iştirak edenler ve azmettirenler başından beri var olduğunu biz söylüyoruz ki deliler de bunu gösteriyor. Çok ciddi anlamda delil karartmalar söz konusu. Olaydan iki gün sonra tetikçinin emniyet asayişle yapmış olduğu 45 dakikalık bir görüşme var bu karartılmaya çalışılıyor.

Kendisine sorduk. 45 dakikalık görüşmenin içerisinde neler var, diye. Emniyetle teslim olma sürecinden bahsetti. Onunla ilgili bir görüşme olduğunu söylüyor. Emniyetle ne pazarlıklar yapıldı? Tetikçi 6 gün sonra teslim olduğunu söylüyor. Bir yıla yakındır bu kayıt halen gelmemektedir. Bu anlamda bir delil karatma durumu ile karşı karşıyayız. Kamera görüntülerinde iki dakikalık bir kayıp söz konusu, bir silinme söz konusu. Bunda da bir delil karartma söz konusudur.

Aynen Tahir Elçi kararında, Diyarbakır’da; 13 saniyelik bir görüntünün kaybedilmesi, karartılması gibi bir durumla karşı karşıyayız, Konya’da. Birleştirme taleplerimizin reddedilmesi, yine gerçek faillerin ortaya çıkarılması imtina amacına yönelik bir ret gerekçesidir. Dosyalar ayrı ayrı yürütülüyor. Tablonun bir bütün olarak görülmesi engellenmeye çalışılıyor.

12 Mayıs saldırısı ile 30 Temmuz arasındaki saldırının hukuki ve fiili irtibatının olduğunu sürekli dile getirdik. Bu hukuka aykırılık halen devam ediyor. Birleştirme taleplerimiz halen reddediliyor.

Hukuksuzluk, ayrımcılık… Kolluk eliyle, savcılık eliyle ve mahkeme eliyle halen devam etmektedir. Biz sonuna kadar hukuki mücadelemizin arkasında olacağız. Bu olayı aydınlatmak için meslektaşlarımızla beraber elimizden gelen gayreti göstermeye çalışacağız. Gösteriyoruz da…

Aile adına bu konuda katkı ve dayanışmada bulunan herkese teşekkür ediyorum. Cuma günü 12 Mayıs saldırısının duruşması saat 9.30 itibari ile başlayacak. Kamuoyuna buradan sesleniyoruz. Hem bizlerin hem ailenin daha çok desteğe ihtiyacımız vardır. Bu konuda hassasiyet göstermelerini talep ediyoruz.”