Birçok hastalığın tedavisine destek oluyor! MHRS’den randevu dönemi

Haberi Paylaşmayı Unutmayın

Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Ozon terapi, modern tıp yöntemlerinin yanında destek tedavi olarak sunulan geleneksel ve tamamlayıcı bir tedavi yöntemi olarak tanımlanıyor.Ozon terapideatmosferin üst katmanlarında yer alan ve doğal bir kimyasal bileşik olan ozon kullanılıyor. Ozon, vücuda girdiği andan itibaren öncelikle oksijene dönüşüyor. Kısa süre sonra da lokal olarak oksijeni artırdığı belirtiliyor. Oksijene (O2) kıyasla çok daha yüksek enerji taşıyan bir yapıya sahip olan ozon (O3), hastalıkların tedavisine yardımcı bir yöntem olarak tüm dünyada dikkatleri üzerine çekiyor. SBÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı, Sağlık Bilimleri Üniversitesi GETAT ve Algoloji Merkez Müdürü Prof. Dr. Arzu İrban, ozon terapinin tek uygulama yolunun, hastanın kanının alıp ozonlanıp geri verilmesi olarak bilindiğini ancak bu tedavinin 150 çeşit farklı uygulama yöntemi olduğuna dikkat çekti.

‘BİRÇOK HASTALIĞI TEDAVİ EDEBİLİYORUZ’

Ozon terapisinin birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını söyleyen Prof. Dr. Arzu İrban, “Ozon tedavisi ile hipotiroidi ve diyabeti tedavi edebiliyoruz. Tiroit hormonlarını, insülini, östrojen ya da testosteronu düşük olan hastalarımızda ozon terapi ile bu değerlerin normal seviyeye ulaşmasını sağlayabiliyoruz. Ozon damarların genişlemesini sağlıyor. Böylece hem yaraları iyileştiriyor hem de damar tıkanıklığını önlüyor. Ağrı kesici özelliği de var. Kireçlenme, kas-kemik ağıları ya da damar tıkanıklığına bağlı ağrıların tedavisinde de ozon tedavi uyguluyoruz” dedi.

İşgalin canlı tanığı olan Türk genç anlattı!

Ozon terapi uygulamasının Türkiye’ye 20-25 yıl önce geldiğini ancak Sağlık Bakanlığı’nın geleneksel ve tamamlayıcı tıp olarak 2014 yılından bu yana desteklediğini aktaran Prof. Dr. İrban, “Sağlık Bakanlığı ozon terapinin ve diğer geleneksel tıp tedavilerinin devlet hastanelerinde de özel birim ve ünitelerde de uygulanmasını sağlayarak, devlet ve üniversite hastanelerinde özel hastanelere ve muayenehanelere göre çok daha ucuza yapılmasına olanak tanıyor. Uygulamalara göre ozon terapi fiyatları seans başına 40 ila 160 TL arasında değişiyor. Hastalarımız ozon aşısı için 40 TL, major ozon tedavisi için 110 TL, bel fıtığı içinse 160 TL ödüyor” bilgilerini paylaştı.

‘MHRS’DEN RANDEVU ALABİLİRLER’

Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GETAT) Merkezi sayısının gün geçtikçe arttığını ileten Prof. Dr. İrban, GETAT ünitelerinin hastanelerde ve muayenehanelerde, GETAT eğitim merkezlerinin ise üniversite ve eğitim araştırma hastanelerinde açıldığını dile getirdi. Prof. Dr. İrban, GETAT polikliniklerini ise bu konuda uzman özel doktorların açabildiklerini aktardı. Hastanelerden GETAT randevusu almak isteyen hastaların 182’yi aramaları ya da MHRS üzerinden online olarak randevu almalarının yeterli olduğunu söyleyen İrban, “Ben aynı zamanda Algoloji (ağrı bilimi) yan dal uzmanıyım. Ağrı nedeniyle diğer kliniklere başvurup ağrısı dindirilemeyen hastalar diğer doktor arkadaşlarımız tarafından ‘yeşil alan’ dediğimiz yan dal polikliniğinimize yönlendirildiğinde yine 182 ve MHRS üzerinden bize geliyor. O hastaların tedavisinde de ozon kullanıyoruz ama onlar algoloji polikliniği üzerinden geliyorlar. Normal hastalarımız ise GETAT üzerinden geliyor” diye konuştu.

Annesi Nisa bebeği neden özellikle oraya terk etti?

‘FAYDA GÖRDÜĞÜNÜZ AN TEDAVİYİ BIRAKIN’

Ozon tedavinin uygun endikasyonda (kullanım alanı) ve uygun dozda yapılmasının önemine dikkat çeken Prof. Dr. İrban, bel fıtığı, ekrem ağrıları ve diz kireçlenmesi problemi yaşayan hastalara tek seans ozon tedavisi uyguladığını söyledi. Alerjik astım, romatoid artrit gibi hastalıklarda 3 ila 5 seans işlem yapılabildiğini, KOAH (kronik akciğer hastalığı), MS (multipl skleroz), ülseratif kolit, diyabetik ve iskemik yaralarda terapi süresinin hastanın durumuna göre daha uzun süreli olduğunu belirtti. Hastanın fayda görmeye başlamasıyla birlikte tedavinin kesilmesi gerektiğinin altını çizen İrban, “Çünkü fayda görmeye başladığı zaman tedaviyi kesmezseniz, hastanın beklentisi de değişiyor. Fayda görüp yaşam kalitesi aynı düzeyde kaldığında bu sefer tedaviye de inanmıyor. Tabii artık tedavinin etkinliği de azalıyor” dedi.

‘ETKİSİZ OLDUĞU HASTA GRUPLARINA YAPILMAMALI’

Günümüzde etkisiz olduğu hasta gruplarında da ozon tedavisinin uygulandığını söyleyen Prof. Dr. İrban, “Bir tedavi yöntemi çok etkilidir ama bazı konularda etkilidir. Siz her hastalığa bu tedaviyi yaparsanız, etkisiz olduğu hasta gruplarında da uygularsanız, bu tür tedavi yöntemlerine karşı güven azalır. Ne yazık ki tüm dünyada ozon terapi ile standart bir tedavi olmamakla beraber kendisinin de 21 üyesinden biri olduğuUluslararası Ozon Bilim Komisyonu’nun yayınladığı ve yine Türkçeye aktarılmasında katkıda bulunduğu Madrid Deklarasyonu’nun ozon terapistler için önemli bir kılavuz olduğunu iletti.

Alıntı Metni

Dr. Sinan Akkurt

‘TAMAMLAYICI TEDAVİ GRUBUNA GİRİYOR’

Ozonun çok güçlü okside etme özelliği olduğunu söyleyen Geleneksel veTamamlayıcı Tıp(GETAT) Hekimi Dr. Sinan Akkurt da, “Etkin bir dezenfektasyon maddesidir. Bu yönüyle dünya çapında içme sularındaki mikropları öldürmek amacıyla arıtma tesislerinde güvenle kullanılıyor. Ozon tedavisi, kural olarak hastalıkların tedavisinde diğer tedavilere ek olarak uygulanır ve tamamlayıcı tedavi grubuna girer. Bu alanda eğitim almış ve deneyim kazanmış hekimlerin uygulamaları ile güvenli bir yardımcı tıp metodu olarak yararlanılabilir” dedi.

Alıntı Metni

‘BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ VE İLTİHABI KONTROL ALTINA ALIYOR’

Ozon tedavisinin mantar, virüs, bakteri gibi patonjenlerle savaşarak, bağışıklık sisteminin aktivitesini düzenleyerek ve metabolizmayı uyararak iyileşmeyi desteklediğini aktaran Dr. Sinan Akkurt, “Hücrelerimizdeki oksijen kullanımının artması, genel sağlığımızı olumlu yönde etkileyebilecek yaygın sistematik etkilere sahiptir. Ozon ve oksidatif tedaviler, hücrelerin enerji fabrikaları olan mitokondride oksijen kullanımını iyileştirir. Ayrıca sitokin üretimini ve antioksidan enzim sistemlerini etkileyerek bağışıklık sistemini ve iltihabı kontrol altına alır” bilgilerini paylaştı.

Balıkçıların ağına ‘canavar’ takıldı!
Dünyanın en kötü kokuları bulundu!
Gelen telefonla hayatı değişti!

Diğer Güncel Haberleri İçin TIKLA